Deniz Uysal- Sekiz yetişkin, dört çocuk ve kukla olmak üzere 16 farklı oyun sahneleyen Antalya Şehir Tiyatrosu’nun yapımlarını yıl boyunca 66 bin kişi izledi. Sezonun öne çıkan oyunlarından biri “Göçmen” oldu. “Göçmen”, bir kukla tiyatrosu ki Antalya Şehir Tiyatrosu bu konuda da bir ilki gerçekleştiriyor çünkü Türkiye’deki kurumsal tiyatrolar arasında kukla tiyatrosuna sahip tek tiyatro olma özelliğini taşıyor. Soner Akçay’ın kaleme aldığı “Göçmen”, göçmenlerin yaşadığı zorlukları, aidiyet duygusunu, toplumsal dışlanmayı ve adaptasyon süreçlerini etkileyici bir şekilde ele alarak izleyicileri derin bir sorgulamaya davet ediyor. Kukla oyunu olmasıyla birlikte izleyenlere farklı bir tat da sunuyor. İnsan boyutlarındaki kuklalar etkileyici olmakla birlikte zaman zaman dördüncü duvarı yıkıp kuklacı ile iletişime geçiyor ve üstlendiği karakterin yaşadığı dramı empati kurulabilecek şekilde aktarıyor. Sezonun bir diğer öne çıkan oyunu “Terör” ise adından da anlaşılacağı gibi, terörizm konusunu merkezine alıyor. Terörün nedenlerini, sonuçlarını ve insan psikolojisi üzerindeki etkilerini sorgulayan sert ve etkileyici bir içeriğe sahip.
Related Posts
Monaco Chain by Sözer’in yüzü oyuncu Selim Bayraktar oldu
Oyuncu Selim Bayraktar da global çapta son dönemin trendine dönüşen kuyumculuk markasının yeni koleksiyonunun kampanya yüzü oldu.
Oyuncu Selim Bayraktar da global çapta son dönemin trendine dönüşen kuyumculuk markasının yeni koleksiyonunun kampanya yüzü oldu.
Avni Doshi, ‘Yanık Şeker’i anlattı: Anne, sonsuza dek çarpışman gereken bir mabettir
Avni Doshi ile Booker ödülü finalisti ‘Yanık Şeker’ kitabını konuştuk. Doshi, “Anneyi, çocuğun kendini bulmak için sonsuza dek çarpışması gereken, tanrısal, yüksek bir mabet gibi düşünmüşümdür” dedi.
Avni Doshi ile Booker ödülü finalisti ‘Yanık Şeker’ kitabını konuştuk. Doshi, “Anneyi, çocuğun kendini bulmak için sonsuza dek çarpışması gereken, tanrısal, yüksek bir mabet gibi düşünmüşümdür” dedi.
Felçli Hastalar, Üç Boyutlu Yazılı Nöral Yapılar Sayesinde Yeniden Yürüyecek
Araştırmacılar, üç boyutlu yazıcıda üretilen nöral yapıların hasarlı dokuları onarmak için kullanılabileceğini keşfetti. Bu buluş, beyin ve omurilik yaralanmalarının tedavisinde önemli bir gelişmeye yol açabilir. Araştırmada, bilim insanları, üç …
Araştırmacılar, üç boyutlu yazıcıda üretilen nöral yapıların hasarlı dokuları onarmak için kullanılabileceğini keşfetti. Bu buluş, beyin ve omurilik yaralanmalarının tedavisinde önemli bir gelişmeye yol açabilir. Araştırmada, bilim insanları, üç …